IPHONE MU, ANDROID MI?

Geçmişte de benzer tartışmalar olurdu. Betamax mı, VHS mi, PC mi, Mac mi, Pepsi mi, Coca Cola mı şeklinde sürüp gider. Hepsinin kendine göre meraklıları, hatta fanatikleri var. Son zamanların popüler sorusu da akıllı telefon alırken insanların kafasını kurcalıyor. iPhone mu almalı, yoksa Android bir telefon mu?
Yine her ikisinin de fanatikleri var tabii ki. Ben mümkün olduğunca objektif olarak karşılaştırmaya çalışacağım. Aşağıda her maddenin galibini baştan yazarak karşılaştırmalarımı bulabilirsiniz. Kendi zevkinize ve ihtiyaçlarınıza göre birini seçmek size kalmış. Bir de bu tartışmaya hiç katılmayıp, sadece konuşmak için akılsız (!) normal bir telefon alanlar ya da Windows Phone ve diğer işletim sistemlerini seçenler var. Onlar bundan sonraki kısmı okumayabilirler...

Android : Açık Kaynak Kodu Açık kaynak kodu, üreticilere, operatörlere, programcılara ve son kullanıcılara içeriği düzenleme, ekleme yapma ve geliştirme şansı veriyor. Serbestçe değiştirilebilen işletim sistemi sayesinde çok yaratıcı projeler ortaya çıkabiliyor. Diğer yandan, çok eski bir Macintosh kullanıcısı olarak Apple’ın yaptığını da anlayabiliyorum ama pek hoşlandığımı söyleyemem. Açık kaynak kodlu sistem, risklerine rağmen daha cazip duruyor.

Aslında Google ve Microsoft her nedense Apple’ın stratejisine döndüler. Apple hem yazılım hem de donanıma sahip olan tek üreticiyken, Microsoft Nokia’yı, Google da Motorola’yı satın alarak aynı koşullara kendilerini getirdiler. Özellikle Google’ın burada nasıl bir strateji izleyeceğini merak ediyorum. Açık kaynak kodundan, pek de açık olmayan bir koda dönerler mi, zaman gösterir.

iPhone : Uygulamalar 2013 sonbahar itibarı ile AppStore ve Google PlayStore’da yaklaşık birer milyon uygulama var. (Haziran 2013 rakamları : AppStore : 900,000+; PlayStore : 975,000+). Uygulamaların kalitesi konusunda her iki platformun kullanıcıları da kendilerine göre kriterler bulacaklardır. Ancak bir gerçek var. İyi uygulamaların çoğu iOS için çıkıyor, daha sonra diğer platformlara taşınıyor. Bu arada, Android’in yeni uygulamalar açısından her geçen gün daha iyiye gittiğini de söylemek lazım.

İstenen bir uygulama, her iki platformda da bir şekilde bulunacaktır, ama iPhone’un üstün olduğu bir nokta daha var. iOS uygulamaları sadece AppStore’dan indirilebiliyor. Apple’ın katı kuralları ve denetimi, zararlı yazılım indirme riskini minimuma indiriyor. Android platformunda ise pekçok kanaldan program indirilebiliyor ve bunların bir kısmı Google’ın kontrolünde değil. Bu da güvenlik riskinin yükselmesine yol açıyor. Bu konuda içinizin rahat olması için  Android Market ya da Amazon App Store gibi güvenli platformları kullanmanız daha doğru olacaktır..

Android : Uygulama Esnekliği Bu konuda Android, iOS’ta izin verilmeyen seçenekleri kullanıcıya sunabiliyor. Örneğin Firefox ve Opera Android’li cihazlarda da kullanılabiliyor (Eskiden Chrome da iOS’ta yoktu, şimdi ise var). Apple’ın geliştiricilere uyguladığı katı kurallar, iPhone kullanıcılarının bazen çok istedikleri özellikleri telefonlarına uygulayamamasına yol açıyor. Bunları yapabilen uygulamalar da genelde Jailbreak’e ihtiyaç duyduğu için, seçenekler kısıtlanıp, risk artabiliyor.

Android : Veri Aktarımı ve Paylaşımı Android’de uygulamalar arasında veri, resim, link vb. aktarımı elinizi nesnenin üzerinde basılı tutarak kolayca yapılabiliyor.  Elinizi basılı tutup bekledikten sonra, “paylaş” düğmesi ile istediğiniz uygulamaya gönderebiliyorsunuz.

Benim Android tercih etmemdeki en önemli etkenlerden birisi, telefonun bilgisayar ile bağlantısı oldu. Telefonunuza herhangi bir dosya, film ya da mp3 aktarmak, Windows Explorer kullanmayı bilen herkesin yapabileceği bir iş. Öte yandan, iTunes’dan satın almadığınız bir film, video, mp3 dosyasını iPhone’a aktarmak tam bir karın ağrısı. Tamam, bir kez düzeni kurduğunuzda çok güzel çalışıyor, iCloud desteği de süper ama, yine de Android buradaki tercihim.

iPhone : Taşınabilirlik ve tasarım Burada hem tasarım olarak iPhone daha iyi, hem de Android kullanan telefonların hemen hemen hepsinden daha küçük boyutlara sahip. Yazıyı yazdığım günler (Eylül 2013) itibarı ile Apple henüz büyük bir akıllı telefon duyurmadığına göre, şimdilik bu kriterim geçerli demektir. Yine de hemen her gün başka bir üretici çok şık bir tasarım ile piyasaya çıktığından, Android burada da arayı kapatıyor.

iPhone : Uygulama tutarlılığı Android tarafında çok fazla telefon üreticisi var. Bu da ister istemez her telefonda farklı kullanıcı arayüzü geliştirilmesine neden oluyor. Olumlu taraftan bakarsak, sistemi istediğiniz gibi esnetmek mümkün. Olumsuz tarafı ise her değişik üreticiden telefon satın aldığınızda değişik bir kullanıcı arayüzünün karşınıza çıkması.

iPhone’da ise tutarlılık adeta yazılmamış bir kanun gibi. iPhone da alsanız, iPad de alsanız, iPod da alsanız, uygulamalar hepsinde rahatça çalışıp, aynı kullanıcı arabirimini sunuyorlar. Bir Apple kullanıcısı için tüm cihazların kullanımının aynı arabirim ile yapılıyor olması çok önemli bir artı.

Android : Seçenek Bolluğu Bugün bir Android telefon almaya kalktığınızda kolaylıkla 60-70 değişik model ve marka telefon bulabilirsiniz. Üreticilerin büyük rekabeti, çok şık tasarımlar ve özellikleri elimizin altına getiriyor. Apple’da ise seçenek olarak (yazının yazıldığı tarih itibarı ile) iPhone 5, 5C ve 5S seçenekleri bulunuyor, ki bunlar temelde aynı telefonun versiyonları. Herkesin zevkine uyabilecek bir telefonu mutlaka bulabileceğiniz Android platformu bu maddedeki tercihim.

Hangisini Seçmeli?

iPhone ya da onlarca çeşit Android telefondan birini seçmek aslında bir tercih meselesi. Her iki platformun da bazı özelliklerine bayılan ya da nefret eden bir hayran kitlesi var. Kriterler ise genelde subjektif ve hangi platformun daha iyi olduğunu göstermeye yaramıyorlar. Apple bağımlıları için bu platformu bırakmak genelde daha zor. Apple’ın yapıp da Android’in yapamadığı pek bir şey de yok.

Şu anda bir iPhone kullanıcısıysanız ve elinizdekinden memnunsanız, Android’e geçmek için bir sebep göremiyorum. Sadık bir Apple hayranı değilseniz ve iOS’a bir alternatif arıyorsanız da bu sefer Android en iyi seçim.