Vücudumuz İle İlgili Doğru Sanılan 12 Yanlış

“Kökünden kazınan saç ya da tüyler daha gür çıkar” ya da “sürekli az ışıkta kitap okursan gözlerin bozulur” gibi şeyleri sürekli duyarız. Bunların bir kısmını da kanıtlanmış doğrular olarak kabul ederiz. Peki, bunlardan ne kadarı bilimsel gerçeklere dayanıyor?
Ben bu tür şeyleri duyduğumda mutlaka bir araştırma isteği oluşur. İşte araştırmanın bazı sonuçları:

Yanlış 1 : Tıraş edilen saç ya da tüyler eskisinden de gür çıkar
Aslında bunun yanlış olduğunu anlamak için bilimsel bir çalışmaya da gerek yok. Bu doğru olsaydı kelleşmeye başlayan erkekler sürekli saçlarını kazıyıp saçlarının canlanmasını sağlayabilirlerdi. Bilimsel çalışmalar da bu iddiayı doğrulamıyor. Saçı traş ettiğinizde aslında ölü kısmı traş etmiş oluyorsunuz. Derinin altında bulunan saç kökü ve yeni beliren saçlara bu traşın bir etkisi olmuyor. Traş edilmiş saç kısa ve esneklikten yoksun olduğu için ele daha sertmiş gibi geliyor. Ayrıca saç uzadıkça günlük kullandığımız şampuan ve güneş ışınları nedeni ile rengi bir miktar açılmakta. Yeni traş edilmiş saçın gözümüze daha koyu ve gür görünmesinin sebeplerinden biri de bu.


Yanlış 2 : Beynimizin sadece yüzde 10’luk kısmını kullanıyoruz
Beyin hasarı gören hastalar üzerinde yapılan araştırmalar, beyin görüntüleme teknikleri ve diğer araştırmalar bunun doğru olmadığını gösteriyor. Özellikle beyin hasarı üzerinde yapılan araştırmalardan çıkan sonuçlar, beynin hemen her bölgesinin ayrı bir kabiliyetinin ve etki alanının olduğunu kanıtlıyor. Beyin görüntülemesi ile beyinin aktif bölgeleri gözlendiğinde de beyinde “sessiz” ve “aktivitesi olmayan” bölge belirlenememiş. Yani, beynimizin tüm bölgelerinin bir fonksiyonu var, bize de onları kullanmak düşüyor.





Yanlış 3 : Kilo vermek ve sağlıklı yaşamak için tek dikkat edilmesi gereken şey yiyeceklerin kalorisidir.
Sadece kalorileri kısarak kilo verebileceğimizi düşünebiliriz ama vücudumuz o kadar basit çalışmıyor. Daha az kalori almak tabii ki bir etki yaratacaktır ama her gıdanın etkisi aynı değildir. Aynı kalori sayısını verecek kadar salatalık ve çukulata yediğinizi farzedin. Tatları, içerikleri ayrı olan bu gıdalar tabii ki tamamen ayrı şeylerdir. Dolayısı ile aynı kaloriyi vermelerine rağmen, vücutta kullanımları farklı olacaktır.

Kalori fiziksel bir şey değildir, sadece bir ısı ölçü birimidir. 1 kalori, 1 gram suyu 1 santigrad derece ısıtabilecek enerjiye eşittir. Yani kalori denilen şey, vücudun yakıt olarak kullandığı bir şey değildir. Saçma sapan şeyleri az kalorili diyerek tıkınırsanız bunun size bir faydası olmayacaktır.

Dengeli beslenme, egzersiz, günün ne kadarını oturarak geçirdiğiniz gibi faktörler de kilonuza etki etmektedir. Yani sadece kalorileri azaltarak bir sonuç elde edemezsiniz.

Yanlış 4 : Günde 8 saat uyku uyumak gerekir.
 Bu, kişiden kişiye değişen bir durumdur. ABCC9 adlı gene sahip olan insanların, ortalamanın çok altında uyuyarak hiç bir sorun yaşamadıkları bulunmuştur. Bazılarımız için 8 saat gerekli iken, bazılarımız için çok fazladır. Kişisel tecrübeniz size en doğrusunu söyleyecektir.








Yanlış 5 : Yetersiz ışıkta okumak gözlere zarar verir.
Hepimize yetersiz ışıkta okumanın zararlı olduğu öğretilir. Zayıf ışıkta okumak gözlerde zorlanmaya yol açsa da, gözde ciddi ve kalıcı bir hasara yol açtığı saptanmamıştır.

Yanlış 6 : Metabolizmanızın yavaş olması şişmanlığa yol açar
Hızlı bir metabolizmanız varsa daha çok kalori yakarsınız ve kilosu normal kişilerin metabolizmaları daha hızlıdır. Hayır değildir! Aslında tersi doğrudur. Vücudunuz daha “iri” ise kalori yakma mekanizmanız daha büyüktür. Daha zayıfsanız da daha az yakarsınız. Kilo problemleri metabolizma hızından çok, ne kadar çok ya da az egzersiz yaptığınıza, çalışma biçiminize, yediklerinize, içtiklerinize ve diğer bir çok faktöre bağlıdır. Aslında bu karmaşık bir denklem ve metabolizmanızın bunda bir suçu yok.




Yanlış 7 : Soğuk havada nezle olma ihtimaliniz fazlalaşır.
Herhalde herkese annesi “ceketini giy, yoksa nezle (grip) olursun” demiştir. Soğukta kaldıktan sonra kötüleşmeye başladığınızı da hissetmişsinizdir. Aslında sadece soğukta kalmak nezle ya da gribe yol açmaz. Sebep Rinovirüs denilen bir virüs türüdür ve bunu soğuk ile değil, insanlardan alırsınız. Bu virüs hemen her yerde bulunur ve ondan korunmak çok zordur. Nezle olan birine yaklaştığınızda virüsü almanız çok kolaydır. Bu nedenle yakın temastan kaçınıp, elleri de iyi yıkamak şarttır. Yeterince uyumamak ve yetersiz beslenme de enfeksiyonu kolaylaştırır. Antibiyotiklerin de virüslere karşı etkisiz olduğunu unutmayın. En iyi tedavi, dinlenmek, düzgün öğünler yemek ve güzel sıcak bir çorba içmektir.

Peki, durum böyle ise, neden soğuk havalarda nezle ve grip artıyor? Bunun açıklaması da soğuk havalarda insanların kapalı ortamlarda daha çok bulunmasıdır. Çok iyi bildiğimiz gibi, evde, ofiste ya da başka bir kapalı ortamda biri hastalandığında virüs kolayca diğer kişilere de bulaşır.

Yanlış 8 : Yılan soktuğunda zehiri emmek yayılmasını önler.
Doğru olsa iyi olurdu ama bu iyi bir fikir değil. Hatta o bölgede enfeksiyona da yol açabilir. Yapılması gereken ise şöyledir;
  • Yarayı su ve sabun ile güzelce yıkayın.
  • Isırılan kısmı hareketsiz tutun ve mümkünse kalp hizasından aşağıda olmasını sağlayın.
  • Hemen tıbbi yardım çağırın.
Bazı durumlarda mümkünse yaranın olduğu bölgenin çevresini sıkıca bağlayarak zehirin yayılmasını önlemeye çalışılabilir. Bunları yapın ama zehiri emmeye kalkmayın.

Yanlış 9 : Uyurgezer birini uykuda gezerken uyandırmak tehlikelidir.
Aslında, uyurgezer birini uyandırmamak daha tehlikeli ama nedense bu yanlış inanış yüzyıllardır sürüyor. Uyurgezeri uyandırdığınızda şaşkınlıkla garip hareketler yapması doğal tabii ama bu tehlikeli olduğunu göstermiyor. Bir insanın uyandığında nerede olduğunu anlamayıp biraz korkması, nereye gittiğini bilmeden tehlike içinde yürümesinden her zaman daha iyidir. Aslında en iyi yöntem, mümkün olursa uyandırmadan yatağa doğru yönlendirmek.

Yanlış 10 : Günde en az 8 bardak su içmek şart
Buna benzer tavsiyeleri hemen her gazetenin ya da internet sitesinin “sağlık” köşelerinde görebilirsiniz. Kanıttan yoksun bu iddialar çok uzun süre pek çok “uzman” tarafından insanlara empoze edilmiştir. Günümüzde yapılan çalışmalar, su, meyve suyu, diğer içecekler ve hatta kahveden alınan suyun, normal günlük tüketime yeteceği sonucunu vermektedir. Aşırı su içmek ise sudan zehirlenmeye, hiponatremiye, hatta ölüme yol açabilmektedir.

Yanlış 11 : Tırnaklar ve saçlar ölüm sonrasında da uzar.
Tamamen şehir efsanelerinden türemiş bir bilgi. Aslında bu biyolojik gerçeklerin getirdiği bir durum. Ölüm sonrasında dokuların ve derinin su kaybetmesi dolayısı ile tırnak ve saç bölgesindeki derinin bir miktar büzüşmesi, tırnak ya da saçların uzadığı hissini veriyor. Tırnağın ya da saçın gerçekten uzaması ise karmaşık bir hormonal düzen gerektirdiğinden, ölümden sonra bu sürecin çalışması mümkün değil.

Yanlış 12 - Vücut ısısının büyük bir kısmı baştan kaybedilir.
Eskiden askeri birliklerde yapılmış yanlış bir çalışmanın sonucunda bu yanlış bilgi doğru sanılarak yayılmıştır. Bu yüzden başınızı iyice sarmanız da önerilir. Güncel çalışmalar, baş bölgesinden fazladan ısı kaybedilmediğini göstermektedir. Vücudun örtülmeyen herhangi bir bölgesi, büyüklüğü ile orantılı olarak ısı kaybetmektedir. Bu bölgenin hangi vücut bölgesi olduğunun önemi yoktur. Yani, dışarısı çok soğuk da olsa, başınızı örtüp örtmemek size kalmış.
Vücudumuz İle İlgili Doğru Sanılan 12 Yanlış Vücudumuz İle İlgili Doğru Sanılan 12 Yanlış Reviewed by Fırat Tarman on Aralık 06, 2013 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.